Yıl: 1965
Karşıma anîden çıkınca ziyadesiyle şaşakaldım. Nasıl bir eda takınacağıma hüküm veremedim, adeta
vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde
rahatlatan bir tebessüm vardı. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle *-akşam-ı
şerifleriniz hayrolsun* dedim.

Yıl: 1975
Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan
ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni
ferahlatan bir tebessüm vardı. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle *-hayırlı
akşamlar* dedim.

Yıl: 1985
Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım. Ne yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım
titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.
Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle *-iyi akşamlar* dedim.

Yıl: 1995
Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni. Ama bu iş bizi bozar dedim.
Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim. Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle
*-selâm* dedim.

Yıl: 2006
Âbi onu karşımda öyle görünce çüs falan oldum yâni. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz
dedim, enjoy durumları yâni. Ama concon muyum ki ben, baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim,
bu manita senin. *-Hav are you yavrum?*

Yıl: 2025
Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden. Off, ay dont nov âbi yaa. Ama o da bana öyle
baktı, if so âşık len bu manita. *-Hay beybi..*

0 yorum: